Tuesday, June 12, 2007

Pirates of Carribbean: At My Patiences End

Sevmedim, sevmiyorum, sevemiyeceğim de. Büyük bir Johnny Depp hayranı olmama rağmen malesef beceremedim bu filmi sevmeyi. Aşağıdaki yazıda spoiler olabileceği konusunda filmi izlemeyip, izlemeyi düşünenleri uyarıyorum. Gerçi nerdeyse 1 ay olacak film gösterime gireli, ama en azından henüz gitmemiş azınlığı uyarıp vatandaşlık görevimi yerine getireyim.


Çok sayın sinema eleştirmeni, Oscar komitesi jüri üyesi ve dahi kadim dostum Tuna Tiryakioğlu'nu dinlemiş olsam bunları hiçbiri başıma gelmeyecekti. Amma-velakin pek sevgili kız arkadaşımın Orlanda Bloom saplantısının önüne geçmeye gücüm yetmedi.

Filmi Orlanda Bloom'a hırs yapmamı bir yana bırakarak, bir sinema seyircisi gözüyle yorumlamam gerekirse: Sayın Tiryakioğlu'nun da belirttiği üzre 3 saatlik işkenceydi.

Birincisi; Johnny Depp seviliyor diye film sadece Johnny Depp den ibaret olmuş. Bütün sahnelerde ya Sparrow war, ya da Sparrow'dan bahsediliyor. Bir aktörün sırtına yıkılarak bu kadar çok para kazandıran bir film daha düşünüyorum herhalde Rambo serisi olabilir ki, o serinin kendi tarzında kült olduğunu düşündüğümü belirtmeden geçemiyeceğim.

Aralara serpiştirilmiş aşk hikayeleri, dev haline gelen sonra da yengeç olan tanrıçalar filan. Filmin en zevkli sahneleri gemilerdeki topların karşılıklı patladığı sahnelerle bir de kılıç düellosu sahneleriydi bence. Hatta yapımcılar da bunun farkına vardıklarından sanırım, bir düğün sıkıştırmışlar o savaş sahnelerinin arasına.

"Ay çok güldük, ne kadar eğlendik" diyen arkadaşları ise esefle kınıyorum. Her sahnede olmazsa olmaz slapstick espiriler ve tahta bir gözün arkasında koşturan adamlar mı komikti? Sparrow'un maymununun komik olduğunu kabul etmeden geçemiyeceğim ama.

Hepsinin üzerine her Orlando Bloom gözüken sahnede ayılıp bayılan bir de kız arkadaşınız varsa yanınızda, iyice dayanılmaz oluyor herşey. Hayır birşeye de benzese, Shrek in eşşeği yeminlen söylüyorum daha yakışıklı.

Sonuç olarak gitmeyen arkadaşları burdan uyarıyor ve evde ünlüler sirki izlemeleri durumunda da aynı zevki alabileceklerini söylüyorum. Hem hiç değilse o üç saat sürmüyordur.

5 comments:

Ali Sağlam said...

Keira Knightley güzel kadın ama :)

Daha dogrusu bu filmde cok guzel idi.

Ben bu turu ve bu seriyi sevenlerdenim.

Ray Kinsella said...

Yahu, Ali... Her gun suraya bir adet Evangeline Lilly postu giriyorum, onun yaninda hala Keira Knightley`e guzel diyebiliyorsun ya helal olsun sana :)
Evangeline ile karsilastirinca kadin oldugu bile tartisilir be o kizin :)
Bu arada bu arada bunlara okuma ihtimali olan kiz arkadasima selam ediyorum :)
Sen hepsinden guzelsin hayatim diyorum :)

Ali Sağlam said...

Evangeline Lilly için bir sey dedigimiz var :)

Bu gece bir bolum tekrarı yaptım. 3 sezondan da her gecen gun daha bir guzel oluyor.

...ama sen ne dersen de, ben yine Keira'mi da ayri bir yere koyarim :)

Diego said...

arifcim, oncelikle yengeye selamlar saygilar, bu orlando bloom tam bir totos. Troy'daki hali neydi oyle.. o totos Paris rolu ne guzel oturmus adama di mi??

saygilar yenge.

Ray Kinsella said...

di mi ama di mi :)